Batı Afrika’daki Mali Dogon’u, Sirius yıldız sisteminin hikayesini anlatmakla tanınır. Kültürleri hakkında birkaç kitap yazmış olan Fransız antropolog Marcel Griaule onlarla temasa geçmişti. Griaule, Dogon’a yıldız sistemi hakkında bilgi vermişti ve dogon daha sonra titiz hesaplamalara dayanarak gözlemlerini yaptı. Ancak günümüz astronomları bu efsaneye kesinlikle karşı çıkıyorlar.
Birçok kültür, Sirius’u çeşitli mitler, efsaneler ve tanrılarla ilişkilendirmiştir. Eski Mısırlılar yıldıza sembolik bir anlam vermişler ve onu tanrılarına atfetmişlerdir. Yaşam ve bereket tanrısı Osiris’in Sirius ile bir bağlantısı olduğuna inanılıyordu mesela. Diğer yaşam tanrısı Sopdet, yeniden doğuş ve tarım tanrısıydı. İlginç bir şekilde, bu tanrılar Nil nehri ile yakından bağlantılıydı.
Sirius Gizemli Yıldız
Yörünge arkadaşı Sirius A’nın etrafında dönerken, önünden geçerken Sirius A’nın parlaklığını artırır. Sirius A’nın yıldızdan uzaklığı 8.1 ile 31.5 AU arasında değişir. Yörüngesini tamamlaması yaklaşık 50 yıl sürer. Sirius C, galaksimizde yaşanabilir bir bölgeyle çevrili tek yıldızdır, bu yüzden Sirius A süpernova olsaydı, dünya olmayacaktı. 1920’lerde, gökbilimciler Sirius C’yi gözlemlemeye başladılar. Bu keşif, yıldız tespit edildikten sonra görünür hale gelen parlamaya bağlandı. Bu keşif, Benest ve Duvent’in yörünge ölçümleriyle çelişiyordu. 1994 yılının Ekim ayında, Dr. Jeffrey Linsky liderliğindeki bir ekip, Hubble Uzay Teleskobu ile soluk nesneleri gözlemlerken Sirius yıldızındaki parlamayı keşfetti. Yıldızın ışığı, bakanın bulunduğu yerdeki havanın kalitesine bağlı olarak değişir. Yıldızın ışığı takımyıldızındaki diğer yıldızlardan farklı olsa da diğer yıldızlardan çok daha parlaktır. 150 yıl önce keşfedildiğinden beri iki yıldızlı bir sistem olarak biliniyor, ancak gökbilimciler 1995 yılında Sirius sisteminde üçüncü bir yıldızın da var olabileceğini öne süren bir makale yayınladılar.
On dokuzuncu yüzyılda, Alman gökbilimci Friedrich Wilhelm Bessel, Sirius’un hareketinin tanımlanamayan bir yıldızın varlığından etkilendiğini iddia eden bilimsel bir not yayınladı. Aynı yıl, ABD’li araştırmacılar Sirius B yıldızını keşfettiler. Hareketi daha küçük aletlerle doğrulandı. Bu keşif, bilim adamlarının yıldızın yüzey sıcaklığının daha kesin bir tahminini yapmalarına yol açtı. Sirius yıldız sistemi Nommos’a ev sahipliği yapıyorsa, diğer üç yıldızına daha büyük bir teleskopla bakabilirsiniz. Bunlardan biri, on ışık yılı uzaklıkta olan Sirius AB’dir. Aynı zamanda Sirius C’nin ana yıldızıdır. Ancak çoğu bilim adamı bu yıldız sistemini yaşam için bir aday olarak görmez. Bunun nedeni, yıldız sisteminin yaşanabilir olamayacak kadar genç olmasıdır. Dürüst olmak gerekirse; henüz mavi gezegeninde barış içinde yaşamayı beceremeyen dünyalılar; evrende yaşayacak ve savaşacak başka gezegen arayışını yine de sürdürüyorlar. Bilim ve teknolojinin gelişimi sürdükçe de yeni keşifler kaçınılmaz olmaya devam edecek.