Beyin vücuttaki en önemli organdır. Bebeklik çağından başlayarak yetişkin olana dek bilgilerle dolmaya başlar. Öğrenme süreci ölünceye kadar devam eder. Beynimizin görünen yapısına bakıldığında et sinirler ve kandan oluşan bu yapının fonksiyonları yaşamamızı sağlayan fonksiyonlardır. Hormonların nasıl ne zaman ne kadar miktarda salınacağı beyin tarafından kararlaştırılır. İnsan beyni karmaşık, çok katmanlı bir yapıdır. Vücuttaki diğer organlardan daha fazla evrimleşmiştir. Basit bir sinir merkezi olarak başlamıştır ve trilyonlarca olası devre ile şaşırtıcı derecede karmaşık bir yapıya dönüşmüştür. Sonuç olarak, beyin evrendeki en karmaşık organdır.
Beynin hafıza kapasitesi
Beyin yaklaşık 2.000 TB veri içerir. Bir insanın ne kadar beyin gücüne sahip olduğunu tam olarak değerlendirmek zordur, çünkü insan beyni farklı bölgelere ayrılmıştır. Sonuç olarak, her bölgenin gerçekleştirebileceği hesaplama miktarını doğru bir şekilde tahmin etmek imkansızdır. Ortalama bir insan, beynin kapasitesinin kabaca sekizde birini kullanır.
Yapay Beyin Çalışmaları
İnsan beyni o kadar karmaşık ki bilim adamları hala nasıl çalıştığına dair tam bir bilgiye değiller. Bu yüzden onu taklit edecek sistemler üzerinde çalışıyorlar. Örneğin kauçuk ve plastik beyin modelleri üretiyorlar. Viyanalı bilim adamları, vücudun beyin omurilik sıvısı kaynağı olan beynin hipokampusuna, retinasına ve koroid pleksusuna benzeyen küçük, özel hücreler olan beyin organoidleri adı verilen yapılar üretti. Bu hücreler sonunda büyüdü ve laboratuvarda nöronlara dönüştü. Bilim adamları bu beyin organoidlerine elektrik mesajları gönderebildiler. Buna ek olarak, genç nötron gruplarının bir konumdan diğerine hareket ettiğini ve beyni nöronlarla doldurduğunu keşfettiler.
Beyin devrelerinin verimli çalışmasının ekonomik ve ekolojik ilerleme için kritik olduğu gösterilmiştir. Bilgisayar ve iletişim teknolojilerinin gelişimi, beyin devrelerinin doğasını değiştirmiştir. İnsan beyni tamamen dijital bir makine olmaktan uzaktır. Bilgi işlem gücü artarken, beynin bilgiyi işlemek için kullandığı enerji miktarı azalmaktadır. Bir yetişkin olarak beyin yaklaşık 21014 sinaps içerir. Sinaptik hesaplamalar 0,5 Hz mertebesinde gerçekleşir. Bir çevrim için gereken enerji yaklaşık 3 Kilo Joule’dir. Böylece beyin, kablolarının boyutu düşünüldüğünde dikkate değer ölçüde verimlidir. Beyin dijital bir bilgisayardan bir milyon kat daha yavaş olmasına rağmen, muhtemelen enerji tüketimi konusunda çok verimlidir ve muazzam bellek bant genişliği ve bellek kapasitesinin tam olarak kullanılmasına izin verir.
Gören Kim?
Beynimiz dış dünyayı algılamamızı- görmemizi sağlar. Göz sistemi ve gözün bağlı olduğu beynin ilgili alıcıları görmeyi sağlayan araçlardır. Ancak beynin içinde “gören varlık” hala gizemini koruyor. Dış dünyayı görüp anlamlandıran bu gizemli gücün ne olduğu bilinmiyor. Ruh, öz olarak adlandırılan bu varlık her şeyin arka planında yer alıyor. Beyin ve göz sinir, et ve kandan oluşuyor ama dünyayı anlamlandıran, yorum yapan varlığın ne olduğu konusu sır olarak kalmaya devam ediyor. Görme noktasını lazer ile yaktığınızda ya da gözleri çıkardığınızda; hala düşünen ve yorum yapan o gizli varlık; faaliyetlerine devam ediyor. Beden tamamen ölünce de bedeni sessizce terk edip gidiyor. Beynin tüm karanlık noktaları aydınlatılsa dahi “gören kim” sorusuna cevap bulunamayacak. Spirit teoriler; o varlığın ruh olduğunu savunuyor. Ruh; fiziksel dünyada henüz tanımlanmadı.